top of page
edipmaltas.png

Söğüt'te neler oluyor ?

  • Yazarın fotoğrafı: Edip Maltaş
    Edip Maltaş
  • 19 Eki 2021
  • 3 dakikada okunur

BİLECİK İLİ SÖĞÜT İLÇESİNDE BULUNAN HALKA AİT TARIM ARAZİLERİ SATILIYOR!


Gelişen dünyayla ve artan nüfus nedeniyle dünyada tarım arazileri gittikçe önem kazanmaktadır. Bu kapsamda günümüzde tarıma ve tarım arazilerine ayrı bir duyarlılıkla yaklaşılmakta ve gerek toprağın verimliliğini artırmak gerekse tarımsal ölçek ekonomilerinin avantajını sağlamak için düzenlemeler yapılmaktadır.

Ülkemizde özellikle şehrimiz olan Bilecik ili Söğüt ilçesinde de bu bilinçle hareket edilerek tarımsal üretimi artırmaya yönelik düzenlemeler yapılmış ve teşvikler getirilmiştir. Halen de bu desteklemeler devam etmektedir.

Bugünkü gelişmelerle beraber, tarım arazilerini satın alma amaçlı yoğun talepler gelmesi üzerine Hazine taşınmazlarının ekonomiye kazandırılması vizyonu ile bu araziler tekrar ele alınmış ve 4070 sayılı Kanuna göre daha cazip fiyatlar ve ödeme imkânları sunan “19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. Uygulamaya ilişkin 355 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği 31/05/2013 tarihli ve 28663 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİ SATIŞ BEDELİ TUTARI NE KADARDIR?

6292 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 4. fıkrası belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki tarım arazilerinin satış bedelini düzenlemektedir. Bu hükme göre, “bu madde kapsamında doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedeli, 6. maddenin dördüncü fıkrasının dördüncü cümlesinde belirtilen şekilde kullanılanlar için rayiç bedelin yüzde ellisidir, bu şekilde satılan tarım arazilerinin sonradan farklı amaçla kullanılması hâlinde aynı cümlede belirtilen şekilde işlem yapılır. Bu tarım arazilerinin satışında da, bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme şartları uygulanır.”

RAYİÇ BEDEL NEDİR VE NASIL BELİRLENİR?

6292 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; “Rayiç bedel: Bu Kanun hükümlerine göre satılacak taşınmazların 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu veya 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre tespit ve takdir edilen bedelini, … ifade eder.” şeklinde yer alan hükümle rayiç bedel tanımlanmıştır.

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesinde “(1) Tahmin edilen bedel, bedel tespit komisyonunca tespit edilir ve karara bağlanır. Bedel tespit ve takdirinde, taşınmazın konumu ve özellikleri göz önünde bulundurulmak suretiyle rayiç bedel esas alınır. …” şeklinde hüküm yer almaktadır.

Ayrıca, 355 sıra sayılı Tebliğde; birbirine yakın ve emsal olabilecek taşınmazlarda tutarsız rayiç bedellerin belirlenmesini engellemeye yönelik olarak il, ilçe ve köy geçişlerinde kıymet takdirlerinin birbirleriyle tutarlılığı sağlanacağı belirtilmiştir. Buna göre, kıymet takdirleri (rayiç bedeller) belirlenerek, satışında sakınca olmayan taşınmazların başvuru yapan hak sahiplerine, taşınmazların satış bedelini ve ödeme süresi ile ödeme şekillerine ilişkin alternatifleri gösteren 355 sıra sayılı Tebliğ ekinde (Ek-2) yer alan satış tebligatı gönderilecektir.

SATILAMAYACAK TAŞINMAZLAR NELERDİR?:

6292 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “Kamu hizmetine tahsis edilmiş veya fiilen bu amaçla kullanılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte geçerli olan belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerler, (06/03/2013 tarihli ve 6444 sayılı Kanun değişikliği) belediye ve mücavir alan sınırları dışında olmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının hazırladıkları planlarda tarım dışı kullanıma ayrılmış alanlar, denizlerde kıyı kenar çizgisine beş bin metre, tabii ve suni göllerde kıyı kenar çizgisine beş yüz metreden az mesafede bulunan alanlar ile içme suyu amaçlı barajların mutlak ve kısa mesafeli koruma alanları içinde kalan yerler, satış tarihi itibarıyla arazi toplulaştırılması yapılacak yerler, özel kanunları kapsamında kalan ve özel kanunlarına göre değerlendirilmesi gerekenler ile diğer sebeplerle satılamayacağı Maliye Bakanlığınca belirlenecek Hazineye ait tarım arazileri bu madde kapsamında hak sahiplerine satılmaz.” şeklindeki hükümle satılamayacak taşınmazlar belirlenmiştir.

Hazineye ait tarım arazilerinin satışında, 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih (26/04/2012) itibariyle geçerli olan belediye ve mücavir alan sınırları esas alınacağından; bu araziler daha sonra belediye ve mücavir alan sınırları içine alınmış olsa dahi yapılan başvurular değerlendirilerek satış işlemleri sonuçlandırılacaktır.

HAZİNE’YE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI BAŞVURUSU NEREYE YAPILIR?

Hazineye ait tarım arazilerini satın almak isteyenlerin, başvuru süresi içerisinde bu taşınmazları doğrudan satın almak için ilçelerde kaymakamlık bünyesindeki milli emlak şefliklerine (eğer ilçede Milli Emlak Müdürlüğü var ise Müdürlüğe), illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesindeki Milli Emlak Müdürlüklerine (Milli Emlak Dairesi Başkanlığı olan illerde Daire Başkanlığına) başvurmaları gerekmektedir.

HAZİNE’YE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞINDA KİMLER HAK SAHİBİ SAYILIR?

Hazineye ait tarım arazilerini en az üç yıldan beri tarımsal amaçla kiralayan ve kira sözleşmesi halen devam eden kiracıları veya bu arazileri aynı süreyle tarımsal amaçla kullanan ve kullanımlarının halen devam ettiği belirlenen kullanıcıları ya da paydaşlarından; bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde bu arazileri doğrudan satın almak için başvuruda bulunan ve tespit ve tebliğ edilen rayiç bedeli itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler bu fıkraya göre hak sahibi sayılır.



Yüzeysel olarak verilen bu bilgiler ışığında, yaşanılacak olan hak kayıplarıyla beraber Bilecik iline bağlı olan Söğüt ilçesinde hazineye ait olup satışları gerçekleştirilen bu araziler neticesinde yine yaşanacak olan her türlü hukuki durumun bir profesyonel avukat aracılığıyla yürütülmesi gerekliliğini unutmamız gerekir. Bundan dolayı yaşanılan veya yaşanılacak olan hak kayıplarını ortadan kaldırmak adına hukuk büromuza en yakın zamanda işlemleri başlatmak adına başvurmanız sizin lehinize olacaktır.

16.09.2021

Av. Edip Muharrem MALTAŞ


 
 
 

Comments


Öne çıkan yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
bottom of page